İnanılmaz bir elementtir karbon. Atomlarının bir dizilişi yumuşak grafiti karşımıza çıkarır, bir başka dizilişi elmas olur, sert olur. Kendini sürdüren bir yapısı vardır; örüntüler oluşturur. Bir bakarsınız polimer adı verilen uzun zincirler oluşturur.

Tüm canlılarda bulunur; onsuz yaşam olmaz. Değerlidir karbon.

Son zamanlarda adı hep iklim kriziyle anılır oldu. Sanki bu krize sebep olan karbonun kendisiymiş gibi.

Biz karbonu siyah biliriz. Oysa onun başka renkleri de var.

Mavisi, yeşili, kahverengisi hatta kırmızısı bile var. Duyarsınız bilim insanlarından. Siyahın yanında başka renkleri de var.

Renklerle birlikte anılan yeni bir karbon terminolojisi çıkıyor karşımıza. Bildiğimiz organik ve inorganik karbon tanımlarının ötesine taşıyor bilgimizi, karbon döngüsüne farklı gözlerle bakalım diye. Renkler kullanılarak karbonun özelliklerine, fonksiyonuna, bulunduğu ortama göre yeni farklı tanımlar yapılıyor.

Mavi, yeşil, turkuaz gibi renkler karbonun iklim değişikliğiyle mücadeledeki olumlu davranışlarıyla anılırken, siyah, kahverengi ve kırmızı gibi renkler de karbonun Dünya’nın ısıl dengesini nasıl etkilediğini, buzullardaki erimeyi nasıl da artırdığını anlatmak için kullanılıyor.

Mavi Karbon

Mavi karbonu anlamaya çalışalım mesela. Deniz ve kıyı ekosistemlerinde depolanmış karbonu anlatıyor bu ifade.

Mavi karbonu anlamak için önce biraz mangrov bitkisini tanımamız lazım. Bu bitkiler neredeyse oksijensiz toprakların yakınında büyür. Suyun yavaşça hareket ederek dip tortuları oluşturduğu topraklarda… İç içe geçmiş uzun kökleri, bu ağaçların uzun bacaklar takıp denizin içine yerleşmiş gibi görünmelerine neden olur.  Bu kökler sayesinde gelgitlerin günlük yükselip alçalmalarına uyum sağlarlar. Bu bitkiler fotosentez yaparak atmosferdeki karbondioksiti alırlar ve mavi karbon üretirler. Mavi karbon bu bitkilerin tabanında depolanır ve karbon döngüsüne geri dönmez. Bitkinin bulunduğu tuzlu topraklar ve oksijenin olmayışı bu karbonun karbondioksite dönüşüp döngüye katılmasına engel olur. Bu karbon mavi suların içinde mavi kalır böylelikle.

Çoğu zaman çıplak göz ile görülemeyecek kadar küçük canlılar olan fitoplanktonlar da okyanuslarda mavi karbon üretirler. Onlar da fotosentez yaparlar. Bu canlılar öldüklerinde mavi karbon, okyanusun tabanında birikmeye başlar. Okyanus tabanında oksijen olmadığı için mavi karbon hep orada tutuklu kalır. Bu nedenle okyanuslar değerli karbon yutakları olarak sınıflandırılır.

Tuz bataklıkları, deniz yosunları ve su yosunları mavi karbonla birlikte anılan kavramlardır. Hatta son zamanlarda karasal iç sulardaki sulak alanlar da “turkuaz” rengini karbonun renkler paletine eklemeye başlamıştır.

Siyah Karbon

Karbona en çok yakıştırdığımız renktir siyah. Latince “carbo” kelimesi kömür anlamına geldiğindendir belki de.

Fosil yakıtların, katran gibi petrol ürünlerinin tam yanmaması sonucu oluşur siyah karbon. Yağların tam yanmadığı zamanlarda da görürüz siyah karbonu. Temel bileşeni kurumdur. Gaz ve dizel motorlardan da salınır atmosfere. Siyah karbon atmosferde bulunduğunda güneş radyasyonunun bir kısmını tutar. Isının tutulmasına ve buzulların erimesine neden olur.

Kahverengi Karbon

Kahverengi karbon ifadesi Asya’nın kahverengi bulutları küresel ısınmayla ilişkilendirildiğinde ortaya çıkmış. Bu karbon, ağaçlar gibi biyolojik kütlelerin (biyomasın) yanmasıyla oluşuyor. Bulutların kahverengi tonu, güneş radyasyonunun, siyah karbon, uçucu kül, topraktan gelen toz tanecikleri ve nitroz oksit tarafından dağıtılmasıyla ortaya çıkıyor. Hatta Tac Mahal’in solgun renginin asit yağmurlarının dışında, atmosferdeki bu kahverengi karbondan kaynaklandığı da söylenir. Dünyada da yaygın görülmeye başlayan bu bulutlar artık atmosferik kahverengi bulutlar olarak anılıyor. Kahverengi karbon da siyah karbon gibi güneş radyasyonunu tutuyor, ısıyı alıkoyarken iklime etki ediyor.

Yeşil Karbon

Karasal ekosistemlerce tutulan karbonu anlatmak için kullanılır yeşil karbon kavramı. “Yeşil” olarak adlandırılır, çünkü bu karbon fotosentez yoluyla bitkiler tarafından atmosferden alınır, topraklar ve ormanlar içinde tutulur. Ormanları gördüğümüzde yüzümüzün gülmesi, toprağa dokunduğumuzda onun bize huzur vermesi, örtük zihnimizin onların bizim dostumuz olduğunu hatırlatmasından mıdır acaba?

Kırmızı Karbon

Kırmızı karbon, karbon renklerine katılan en yeni renktir belki de.  Kar ve buzullar içindeki tüm canlı dokuları anlatmak için kullanılır.  Kar mikroorganizmaları tarafından üretilen pigmenti ifade eder “kırmızı”. Ama bazen bu pigment sarı ve mor arasında değişen farklı renklerde de görülür. Bu renklerle ilgili temel sorun, güneş ışığındaki yeşil ve mavi dalgaboylarını absorbe etmeleri ve bu yüzden buzulların erimelerine neden olmalarıdır.

İnsanın Katkısı

Karbonun renkleri küresel ısınmaya katkı açısından olumlu ve olumsuz aralıkta değişip duruyor. Karbon döngüsünün dengeli işleyişini bozan maalesef insan etkisi oluyor.  Aklı, bilgisi, yeteneği olan insan, yaşamın temeli olan karbonu bile kendisine düşman etmeyi başarıyor.