Doğanın bizlere ne çok hediyesi var!

Longozlar bunlardan biri…

Longoz kelimesi, Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktığımızda “Deniz veya ırmaklarda birdenbire derinleşen yer,” olarak tanımlanıyor.

“Longoz Ormanı” için “Subasar Ormanı”  karşılığının kullanıldığını görüyoruz.

*

Bugün Karacabey Longozunu ziyaret etme mutluluğunu yaşadım.

Çok özel bir ekosistem burası…

Güney Marmara’nın akarsularını birleştiren Susurluk Havzası, Karacabey Boğazı’ndan Marmara Denizi’ne dökülür. Dökülür dökülmesine ama dökülmeden önce biraz oyalanır oralarda.  Denize dökülmeden biraz önce bir kum setiyle karşılaşır çünkü. Bu kum setini akarsular ve deniz dalgaları oluşturmuştur önceden. Susurluk ırmağı bu oyalanma esnasında kıymetli Kocaçay Deltası’nı oluşturur.

Kocaçay Deltası’nın bir bileşenidir longoz ormanı.

Buradaki ağaçlar su içinde yaşar.

Bir biyolojik çeşitlilik cennetidir burası. 250 civarında kuş türünün burada yaşadığı söylenir. Ak pelikan, karaleylek, flamingo, kuğu gibi bazı türler burada ürer. Kuş göç yolları üstündedir burası. Kumul kesimlerde endemik bitki toplulukları bulunur.

*

Bir masaldan fırlamış gibidir Karacabey Longozu. İçine girdiğinizde büyülenmemek işten değildir. Bir yerden bir kurbağa fırlayıverir. Gökyüzünde leylekler görürsünüz. Bir kaç manda çıkıp gelir. Bakarlar size uzun uzun.

Bir kayanın altından çiçekli bir bitkinin çıkıverdiğini görürsünüz. “Kaya maya dinlemem ben!” deyiverir kafasını kayaların arasından çıkarırken.

Ağaçlar bütün ihtişamıyla karşınızdadır. Suların içine gömülmüş bedenleriyle adeta el sallarlar size.

Ağaçların sonsuz bilgelikte olduğunu düşünürsünüz.

Biraz yürürsünüz; denize kavuşursunuz. Denizin rengi her zamankinden farklıdır sanki. Mavisi daha farklı, daha cömert gelir gözünüze. O dinginlik gözünüzü kamaştırır adeta.

*

Ekosistemler bizim bu gezegendeki yaşantımızı mümkün kılar. Onlar olmazsa biz yaşayamayız. Bir zincirin halkaları gibidir ekosistemdeki her tür. Her türün bir işlevi vardır. Oradaki endemik bir türün yaşantımızla bağlantısını ilk bakışta kuramayabiliriz ama bu gezegendeki tüm döngüler, türlerin ve ekosistemlerin bir uyum içinde yaşamasına bağlıdır.

Kırılgan bir varlık olan insan, gezegendeki varlığını sürdürmek istiyorsa ekosistemlere saygı duymalı, onları incitmemek için elinden geleni yapmalıdır.