Mutluluk tanımını yapmak zor mudur?

Kendi mutluluk tanımınızı kolayca yapabilir misiniz mesela?

Mutluluğun resminin yapılıp yapılamayacağını soruyordu şair. Kim bilir? Kimilerine göre bu resim yapılabilir, kimilerine göre yapılamaz belki de

Sizin mutluluk tanımınız herkesinkinden farklı mıdır acaba?

 

Anlık bir iyi olma, olumlu duygularla bezenme hali midir mutluluk? Yaşam doyumu mudur? Yoksa uzun vadeli bir şey midir?

 

Bilim insanları yıllardır bu iyi olma halini somut verilerle değerlendirmeye çalışıyorlar. Çeşitli ölçekler var. Yaşam doyumumuzu veya belirli duyguları ne kadar deneyimlediğimizi ölçmeye çalışıyor bu ölçekler. Bu ölçeklerden en yaygın kullanılanı ise 1965 yılında Dr. Hadley Cantril tarafından geliştirilen Cantril Merdiveni ölçeğidir. Sıfırdan başlayarak on basamaklı bir merdiven hayal edersiniz. Merdivenin en tepesi sizin için mümkün olan en iyi yaşamı, merdivenin alt kısmı ise en kötü yaşamı temsil eder. Soru şudur: Şu anda merdivenin hangi basamağında bulunduğunuzu hissediyorsunuz? Vereceğiniz yanıt mutluluk durumunuzu temsil eder.

 

Mutluluk araştırmaları yapılıyor yıllardır. Dünya ölçeğinde en kapsamlı araştırmayı Gallup şirketi yapıyor. Bu şirket araştırmalarında Cantril Merdiveni ölçeğini kullanıyor. Onlarca dilde, yüzlerce ülkede binlerce yüz yüze ve telefon görüşmeleri yapıyorlar veri toplamak için. Sosyal medya verilerini değerlendiriyorlar bir yandan.

 

Mutluluk araştırmaları neden yapılıyor? Bilimsel amaçlarla yapılıyor çoğunluğu. İnsanların yaşamlarının nasıl iyileştirilebileceğini anlamak, önemseyenler için toplumun refah seviyesine katkı koymalıdır hiç şüphesiz. Kelimenin altını çizmek istiyorum: Önemseyenler için.

 

On yıldır Dünya Mutluluk Raporu Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanıyor. Bağımsız uzmanlar Gallup şirketi tarafından toplanan verileri esas alarak bu çalışmayı yapıyorlar. On yılın değerlendirmesini yapan araştırmacılar Romanya, Bulgaristan ve Sırbistan gibi bazı ülkelerde iyi olma halinin bir puandan fazla artmış olduğunu, Venezuela, Afganistan ve Lübnan gibi ülkelerde de azalmış olduğunu belirtiyorlar. Genel ortalama içinde stresin, endişenin ve üzüntünün artma eğiliminde olduğuna, yaşamdan zevk alma eğiliminin düşüşte olduğuna işaret ediyorlar.

 

Raporda okunması gereken önemli bulgular var.

Pandemi öncesi dönemlere göre gençlerin yaşam tatmini azalmış, stres ve endişe 2020 yılında %8, 2021 yılında %4 artış göstermiş. Pandemi döneminde olumlu bir değişim de yaşanmış. 2021 yılında küresel yardımseverlik seviyesinde bir artış olmuş. Tüm bölgelerde hayır kurumlarına bağış oranı, yabancılara yardım edenlerin ve gönüllü çalışma yapanların sayısı artış göstermiş. Eşitsizliğin az olduğu ve kamu kurumlarına duyulan güvenin fazla olduğu ülkelerde, COVID-19 nedeniyle yaşanan ölümlerin oranlarının diğer ülkelere oranla daha az olduğu raporda özellikle belirtilmiş.

 

 

 

Araştırmaya Dair Bazı Bulgular

Araştırmacılar kitap veya sosyal medya mesajları gibi yazılı metinlerde farklı gösterge kelimelerin frekansını da araştırmışlar. Her gün milyonlarca insanın düşüncelerini ve duygularını sosyal medyada paylaşması, duygulardaki eğilimi görmeyi mümkün kılmış. Mutluluğa yapılan referansların artış gösterdiğini; gelir, gayrı safi milli hâsıla gibi kelimelerin daha az kullanıldığını görmüşler.  Otomatik yazı analizi programlarıyla duygu durumundaki değişiklikleri ölçmek de mümkün olmuş. Twitter’da kullanılan duygu ölçümlerinin sosyal anketlerde alınan duygu durumu yanıtlarıyla tutarlı olduğu görülmüş.

Daha önce batı dünyasında yapılan mutluluk araştırmaları barış, sükûnet, uyum gibi olumlu duyguları göz ardı etmiş olsa da bu duyguların yaşam tatminindeki önemi üstünde daha çok duruluyor artık.

Mutluluk üzerine yapılan araştırma sayısı artış göstermiş. Kurumlar, hükümetler veya akademisyenler ilerlemeyi tanımlarken kullandıkları göstergelere mutluluk ölçümlerini de daha çok dâhil eder olmuş rapora göre.

Genetik faktörlerin mutlulukla ilişkisi

Mutluluk konusundaki araştırmalar devam ederken, biyoloji ve mutluluk arasındaki bağlantıyı ortaya koymak daha mümkün hale gelmiş anladığım kadarıyla. Miras aldığımız bazı genlerin bazı insanların diğerlerinden neden daha mutlu olduklarına dair ipuçları sunduğunu biliyor muydunuz?

İkizler üzerinde veya ailelerde yapılan genetik araştırmalar, aynı ülkedeki insanlar arasındaki mutlu olma hali farklılıklarının %30-40 oranında genetik farklılıklarla ilişkili olduğunu gösteriyor. %60-70 oranındaki diğer farklılıkların ise genetik faktörlerden bağımsız olarak çevresel koşullarla ilişkili olduğu belirtiliyor. Bazı insanlar mutlu olmayı kolaylaştıran genetik varyantlarla doğuyor. Bazıları o kadar şanslı değil. Genler insanların çevreyi algılama şekillerine etki ediyor.

Ülkelerin Mutluluk Durumu

146 ülkeden binlerce katılımcının (her ülkeden 1000 katılımcı) beyan ettiği mutluluk durumuna, ekonomik ve sosyal verilere dayanılarak hazırlanmış 2022 Dünya Mutluluk Raporu.

Rapora göre Finlandiya, sıralamada beşinci kez dünyanın en mutlu ülkesi konumunda. Danimarka, İzlanda, İsviçre ve Hollanda, Finlandiya’yla birlikte ilk beş mutlu ülkeyi oluşturuyorlar. Liste İsveç, Norveç, İsrail ve Yeni Zelanda şeklinde devam ediyor.

Diğer taraftan mutluluk sıralamasında en sondaki ülke hangisidir sorusunun yanıtı 146. sıradaki Afganistan. Afganistan’ın durumu savaşın etkilerini yansıtıyor adeta.

Türkiye ise 112. sırada. Rapora göre Türkiye’nin mutluluk indeksindeki sıralaması gittikçe düşüyor. Pakistan 121, Hindistan 136. sırada. Şu anda savaş halinde olan komşular Rusya ve Ukrayna ise sırasıyla 80. ve 98. sırada bulunmuşlar. Yapılan araştırma savaş öncesine ait olduğundan, bir sonraki araştırmada bu sıralamanın değişme durumunu birlikte göreceğiz.

Mutluluk için gelecek projeksiyonlarını pek çok faktörün yanında pandeminin seyri ve savaşın ölçeği büyük ölçüde belirleyecek hiç şüphesiz.

 

Ancak bazı ülkeler mutluluk indeksinde yer değiştirmeden kalabiliyor.

 

Neden dersiniz?